Türkiye medyasının Kürt sorununa yaklaşımına ve bu konuda Kürtlerin algısına odaklanan “Kürt sorunu bağlamında Kürtlerin Türkiye Medyası Algısı” çalışması raporunu, STK temsilcisi, akademisyen, gazeteci, yazar, insan hakları savunucusu ve aktivistin katıldığı toplantı paylaştı.
Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezinin (DİTAM) uzun süredir yürüttüğü “Kürt Sorunu Bağlamında Kürtlerin Türkiye Medyası Algısı” isimli çalışmasının saha çalışması ve literatür araştırması sonuçlarını paylaşmak ve değerlendirmek amacıyla Diyarbakır toplantı düzenledi. Mitannia Regency Hotel’de 5 Temmuz tarihinde gerçekleştirilen toplantıya DİTAM Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Vural, Başkan Yardımcıları ve Yönetim Kurulu üyeleri, Medyascope.tv’nin Yayın Yönetmeni Ruşen Çakır, Artı Gerçek Genel Yayın Yönetmeni Ali Duran Topuz, Gazeteduvar Genel Yayın Yönetmeni Genel Yayın Yönetmeni Barış Avşar yanı sıra Türkiye ve bölgedeki STK temsilcileri, akademisyenler, gazeteciler, yazalar, insan hakları savunucuları, aktivistler katıldı.
Toplantının Mederatörlüğünü yapan DİTAM Başkan Yardımcısı Meral Özdemir, “Kürt sorunu bağlamında Kürtlerin Türkiye Medyası Algısı” çalışmasının sonuçlarını değerlendirmek için bu toplantıyı gerçekleştirdiklerini hatırlattı. Medyanın demokratik, çoğulcu ve barışçıl bir toplumsal düzenin inşasında ve korunmasında kilit bir role sahip olduğunu vurgulayan Özdemir “Özellikle şiddet geçmişi olan toplumlarda şiddetsizlik, barış ve uzlaşı dilinin kullanılmasında medyaya önemli görevler de düşüyor” dedi.
Toplantının açılış konuşmasını yapan DİTAM Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Vural, konuşmasına toplantıya katılanlara Kürtçe ve Türkçe teşekkür ederek başladı. Mehmet Vural, Kürt sorunun yüz yıllık bir sorun olduğunu belirterek, Kürt sorunun demokratik ve barışçıl şekilde çözümünde medyanın da önemli bir rolü olduğuna işaret etti. Medyanın ilerde Kürt sorunu konusunda rolünü toplantıya katılanlar tarafından tartışılması ve düşünülmesini istedikleri için bu toplantıyı gerçekleştirdiklerini söyledi. Basın özgürlüğü Türkiye’de başlı başına bir sorun olduğunu, son dönemde basına yönelik ciddi baskılar yapıldığına dikkat çeken Vural, “Bir ay önce Diyarbakır tutuklanan 16 gazeteci ve daha önce tutuklanan yüzlerce gazeteci bunun örneğidir” dedi. DİTAM’ın düzenlediği bu toplantı ile medyanın toplumsal barış ve çatışma çözümlerine katkı sunmaya amaçladıklarını belirtti.
Proje Danışmanı Doç. Dr. Sevilay Çelenk oturumun “Araştırma üzerine” başlıklı kısmında yaptığı konuşmada bunca soruna rağmen mağduriyet diline teslim olmamak, umutlu olmak ve hala çözüm aramanın çok önemli olduğunu vurgulayarak, hazırlanan raporun da bunun bir sonucu olduğunu söyledi. Kürtlerin Türkiye Medyası Algısı çalışması Kürt sorununa bir çözüm arayışı olduğunu dile getiren Çelenk, bugüne kadar nesnesi olmuş Kürtlerin, Türkiye medyasına nasıl baktığı sorusunun bugüne kadar sorulmadığına dikkat çekti. Çelenk, “Biz bu çalışmada başka bir yoldan çıktık. Kürtlerin, Türkiye medyasına nasıl baktığını, ne düşündüğünü baktık. Hep Türkiye medyası onlara baktı. Biz araştırmacılar Kürtler az mı temsil edildi, az mı söyledi çok mu söyledi? Diye baktık. Bana kalırsa bu araştırmanın en güzel sorusu Kürtler ne düşündü? Kendilerine bakan medya nasıl baktılar? Bu araştırmada ona bakalım dedik” diye belirtti. Bu raporun gösterdiği en önemli sonuçlardan biri de Kürtlerin, medyadaki eşit, adil temsilinin barış için ne kadar kıymetli olması olduğunu aktardı. Çelenk, raporun aynı zamanda Kürtlerin eşit ve adil bir medya temsili istediği gösterdiğini söyledi.
Ardından Proje Koordinatörü Halil Bayhan, “Kürt sorunu bağlamında Kürtlerin Türkiye Medyası Algısı” çalışması bulgularının sunumunu yaptı. Proje raporuna buradan ulaşıp, indirebilirsiniz.
Toplantı, katılımcıların soru, cevap ve katkılarıyla sona erdi.