Sivil toplum örgütlerinin yetersiz veya ilgisiz kaldığı tüm dönemlerde kuşkusuz ki sorunlar da artmış, kimi zaman askeri darbeler, kimi zaman anti demokratik yöntemler devreye girmiştir. Bilinmelidir ki; demokrasinin korunup geliştirilmesinin yanı sıra toplumsal kalkınmanın sağlanması için de sivil toplumun rolü oldukça önemlidir. Gelişmiş ülkelerin tümü yasama, yürütme ve yargı erkinin yanı sıra sivil toplumun da önemli bir güç olduğundan hareketle katılımcı bir sivil toplumun varlığına büyük değer biçmektedir.
Demokrasinin korunmasında ve geliştirilmesinde sivil toplumun dışlanması, bastırılması veya kapatılması demokrasiye zarar verdiği gibi, ülke yönetiminin açıktan hedef haline gelmesine varan sonuçlar doğurabilmektedir.
Türkiye de en zorlu dönemlerinde sorunlarını sivil toplumun katılımıyla aşmıştır. Türkiye’de askeri vesayetin sonlandırılması ve AB sürecinin önünün açılmasında sivil toplum desteği mevcut iktidarının buralara kadar gelmesini sağlayan en önemli etken olmuştur.
DİTAM tam da bu süreçlere müdahil olmak, temel hak ve özgürlüklerin gelişmesi yönünde politikalar üretmek üzere kurulmuş olduğu 2010 yılından itibaren çalışmalar yürütmektedir. Kurulmuş olduğumuz günden buyana bir çok projelere imza atan DİTAM 2016 yılında bölgesel düzeyde bir örgütlenme çalışması yaparak “Toplumsal Barış Ağı” adı altında bir ağ oluşturmuş. Yetmişe yakın Sivil Toplum Örgütünün katılımıyla kurulan bu ağ bir buçuk yıllık bir çalışma döneminde geniş katılımlı bölgesel çalıştaylar yaparak barışın yeniden tesisi için çaba harcamıştır. Bu çabalarımızın devam ettirilmesi için DİTAM tarafından hazırlanan proje Kanada Büyükelçiliği tarafından desteklenmeye değer görülmüş ve 1 Eylül tarihi itibariyle çalışmalara başlamış bulunmaktayız. Bu kapsamda Van, İzmir, Mersin ve Diyarbakır’da geniş katılımlı 4 adet çalıştay düzenlenecek. İlk çalıştayımızı da 16 Eylül tarihinde Van ilimizde gerçekleştiriyoruz.