Beyaz Saray’ın Türkiye Uzmanı DİTAM’da Konuştu

Washington merkezli bir liberal düşünce kuruluşu Center for American Progress’ın (CAP) Türkiye uzmanı ve kıdemli araştırmacısı Michael Werz, Türkiye’de politika yapıcıların da yakından tanıdığı bir isim. Son iki yıldır Türkiye’nin geçirdiği siyasi süreçlere dair kaleme aldığı analizler ve Kürtler konusunda hazırladığı Ağustos 2014 tarihli rapor Beyaz Saray’ın meselelere bakışı açısı için adeta dekoder niteliğinde. Dün Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi’ni (DİTAM) ziyaret için Diyarbakır’daydı.


DİTAM Başkanı Mehmet Kaya ve yönetim kurulu üyeleriyle ile yuvarlak masa toplantısında fikir alışverişinde bulundu. Türk-Amerikan ilişkilerinin durumu, ABD-PYD işbirliği, Rojava’da ABD’nin izlediği politika, Türkiye’deki Kürt sorunu, HDP’nin durumu,Ankara’daki patlamalar, diplomatik hassasiyetler nedeniyle resmi yetkililerin açıkça söyleyemediklerini fazlasıyla açık biçimde dile getirdi. Werz, gerçekçi ancak epey karamsar bir tablo çizdi.

Özel Temsilci Diyarbakır’da

-Kuruluşun başkanlığını daha önce Obama ve Clinton yönetimlerinde yer alan ve Obama yönetim ekibinin önde gelen isimlerinden biri olan Neera Tanden yürüttüğü Washington merkezli bir liberal düşünce kuruluşu Center for American Progress’ın (CAP) Türkiye uzmanı ve kıdemli araştırmacısı Michael Werz, bölgede yaşananlar hakkında görüş alış verişinde bulunmak amacıyla Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi’ni (DİTAM) ziyaret etti.


DİTAM ofisinde yapılan yuvarlak masa toplantısına DİTAM Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kaya ve yönetim kurulu üyelerinin katıldığı toplantıda, Türkiye ve Ortadoğu’da yaşanan sosyal, siyasal ve etnik ayrışmalarla birlikte Kürtlerin bu süreçte aldıkları roller, Kürt sorununun mevcut durumu ve gelecekte bölgedeki rol ve konumları konusunda karşılıklı görüş alış verişi yapıldı.

“Yaşananları yerinde görmek istedik”

Toplantıda konuşan Center for American Progress’tan (CAP) Türkiye uzmanı ve kıdemli araştırmacısı Michael Werz, ABD’den bakarak yaşananları net olarak algılamanın zor olacağı düşüncesiyle, bölgede yaşayan halkların süreçten ne şekilde etkilendiklerini görmek istediklerini belirtti.

“Türkiye’nin içişlerine karışmamaya özen gösteriyoruz”

7 Haziran seçimlerinden sonra sokaklarda sevinç gösterileri yapan bir ülkede 7 ay sonrasında aradan yıllar geçmiş gibi bir toplumsal izlenim bulunduğunu anlatan Werz,ABD’nin bu süreçte yaşananları uzlaşı ve barışçıl yöntemlerle çözülmesinden yana olduğunu, ABD’nin bu amaçla gerekli görüşmeleri yaptığını ve yapmayı da sürdüreceğini söyledi. Werz, ABD’nin bunu yaparken de Türkiye’nin içişlerine karışmamaya da özen gösterdiğini ifade etti.

ABD-PYD Ortaklığı devam eder

Kürt sorunu, Rojava, Türkiye’nin güvenlikli bölge talebi ve Suriye’nin son durumuyla ilgili olarak Werz, “Rojava’da ABD’nin PYD ile stratejik ortaklığın devam edeceğini düşünüyorum. ABD ile PYD’nin ilişkilerinin Türkiye’yi rahatsız etmekte olduğunu da görmek gerek. Ancak Rojava’da oluşturulacak bir kanton sistemi Türkiye’nin talep ettiği güvenli bölge talebine de karşılık gelmektedir. Bu durumun Türkiye’yi rahatsız etmemeli, bilakis bu bölgede sağlanacak güvenlik Türkiye açısından da yararlı olacaktır” dedi.

HDP önemli rol üstlenmeli

Türkiye, Kürt sorunu ve HDP’nin durumuyla ilgili Werz, “Türkiye’de de Kürt sorununun çözümü konusunda HDP çok önemli rol üstlenmeli. HDP’nin siyaseten yok olması sadeceTürkiye için değil, ABD ve AB için de kayıp olacaktır. Sorunların çözümü için HDP’nin önemli bir araç olacağını düşünüyorum. HDP’nin olmayacağı bir Türkiye’de Kürt sorununa siyasi çözüm üretmek zor” diye konuştu.

Terör ve şiddet sorunları çözmez

Werz, Ankara’daki saldırıların da sorunları arttıracağına işaret ederek, “Ankara’da gerçekleştirilen saldırı sorunların çözümünden çok artmasına neden olmaktadır. Hiç bir terör ve şiddet eylemi sorunların çözümüne hizmet etmez. Bilakis çözüm üretmek isteyenlerin işini zorlaştırır” dedi.

Sıkı ilişkiler geliştirilmeli

Bölgede yaşanan sorunların çözümü konusunda da önerilerde de bulunan Werz; özellikle sivil toplum örgütlerine büyük sorumluluklar düştüğünü, ABD ve Avrupa ile daha sıkı ilişkilerin geliştirilmesinin yararlı olacağını belirtti.

İlgili Yazılar

en_GBEnglish (UK)