DİTAM’ın Sağlık Bakanlığı’nın E-Reçete Uygulamasıyla İlgili Açıklaması

Sağlık Bakanlığı, e-reçete sistemine İngilizce, Almanca, Arapça, Fransızca ve Rusça dillerinin de eklendiğini açıkladı.

Kürtçenin neden bu diller arasında yer almadığına dair eleştiriler üzerine yaptığı ikinci açıklamada ise sisteme beş dilin eklenmesinin Türk vatandaşları için değil, turistler ve yabancı uyruklu hastalar için olduğunu duyurdu.

Sağlıkta tanı ve tedavinin doğru bir şekilde tamamlanabilmesi için, hasta-doktor arasında  dilden kaynaklı bir iletişim probleminin olmaması gerekir.

DİTAM, 2012 yılında, yani 11 yıl önce “Diyarbakır’da Hasta- Hekim-Eczacı  İletişiminde Dilden Kaynaklanan Sorunlar Araştırması” isimli bir çalışmayı yürütmüş ve bunu raporlaştırmıştı.

Bu araştırmanın amacı;

‘Diyarbakır’da görev yapmakta olan hekimler ve eczacılara göre hekim, eczacı ve hasta iletişiminde dilden, özellikle de Kürtçeden kaynaklanan iletişim sorunlarının yaygınlığını tespit etmek ve dilden kaynaklanabilecek iletişim sorunlarının sağlık hizmetlerinin sunumuna ve bu hizmetlere erişime etkilerini incelemekti.’

Aşağıda linkini paylaştığımız çalışmanın verilerinden hareketle aşağıdaki sonuçlar ve öneriler, raporun son bölümünde 11 yıl önce paylaşılmıştı.

SONUÇLAR

  • Diyarbakır’da görev yapmakta olan hekimlerin yarısının anadili Türkçe değildir. Hekimlerin yarısı Kürtçeyi anlayıp konuşabilmekte, ¼’den fazlası anlayabilmektedir.
  • Hasta-hekim iletişiminde Türkçe kullanımı yaygın olmakla beraber, Kürtçe ve Türkçe ve Kürtçe birlikte iletişim kurmak da önemli düzeydedir. Hastaların önemli bir kısmı Kürtçe iletişim kurmak istemektedir, buna karşılık anadili Türkçe olan hekimler zamanla hastanın dilini öğrenebilmektedir.
  • Aynı anadile sahip hekim ve hastalar bu dilde iletişim kurmaktadırlar.
  • Hekimlerin % 17.7’si sıklıkla % 46.4’ü ise bazen ikisi birlikte düşünüldüğünde % 64.1’i, eczacıların 26.2’si sıklıkla, % 45’2’si bazen ikisi birlikte düşünüldüğünde % 74.4’ü hastaları ile iletişimde dil sorunu yaşamaktadırlar.
  • Hekimlerin yaşı ve anadili ‘iletişimde dil sorunu yaşama’ sıklığını etkilememektedir.
  • Kadın hekimlerin daha azı Kürtçe bildiklerinden kadın hekimler iletişimde dil sorununu daha fazla yaşamaktadır (%28.8).
  • Hastanın iletişim kurmaya çalıştığı dile göre hekimlerin iletişimde dil sorunu yaşama sıklıklarındaki farklılık anlamlı değildir. Dil ile ilgili iletişim sorunları sadece farklı dillerden kaynaklanmamaktadır.
  • Hekimler, Türkçe bilmeyen hastalarla hastanın dilini kullanarak, hasta yakınları veya sağlık personeli aracılığıyla iletişim kurmaktadırlar. Erkek hekimler, Kürtçeyi daha çok bilmekte ve Türkçe bilmeyen hastalarla iletişimde kullanmaktadırlar.
  • Dilden kaynaklanan iletişim sorunları öykü alma, tanı koyma, fazla tetkik isteme, yanlış tanı koyma, önerilen tedaviyi anlamama, hastaların soru soramaması gibi mesleki uygulamalarda %
  • 3.6 – % 21.6 arasında değişen oranlarda Her zaman ve Sıklıkla sorun yaşadıklarını belirtmektedirler. Hekimlerin ana dillerine göre bu sorunların sıklığı değişmemektedir.
  • Anadili Türkçe olmayan hekimler ve erkek hekimler dil sorununa daha duyarlıdır.
  • Hasta – hekim iletişiminde dilden kaynaklanan sorunlar daha çok 50 yaş üzerinde olan, ilçelerden gelen ve kadın hastalarla olmaktadır. Bu durum hekimin anadiline göre değişmemektedir.
  • Hekimlerin anadili ve cinsiyeti hasta-hekim iletişiminde etkili faktörlerdir.

ÖNERİLER:

  • Hasta-Sağlık çalışanı iletişiminde dilden kaynaklanan sorunların ayrıntılı olarak ortaya çıkarılması için daha kapsamlı çalışmalara ihtiyaç vardır.
  • Bölgede başta Kürtçe olmak üzere diğer dilleri konuşabilen sağlık çalışanlarının istihdamı ekonomik ve sosyal politikalarla teşvik edilmeli.
  • Bölgede görev yapacak sağlık personelinin başta Kürtçe olmak üzere konuşulan dilleri öğrenmesi teşvik edilmelidir. Bu doğrultuda Üniversite, Sağlık Müdürlükleri, Meslek Odaları ve diğer sivil toplum kuruluşlarının ve Sendikaların işbirliği sağlanmalı ve Kürtçe eğitimi görev olarak üstlenmelidirler.
  • Özellikle yaşlı ve kadın hastalara hizmet vermek üzere sağlık kuruluşlarında tercüme yapacak sağlık çalışanı bulundurulmalı.
  • Sağlıkta dil sorununun kalıcı çözümü için sağlık eğitimi veren kuruluşların (Tıp, eczacılık, diş hekimi fakülteleri, sağlık meslek yüksekokulları ve diğer sağlık eğitimi veren kuruluşların) eğitim süreçlerinde Kürtçe ve diğer konuşulan dillerin öğrenilmesi kolaylaştırılmalıdır.
  • Sağlık hizmeti sunan kurumlarda bütün tedavi süreçlerinde alınan bilgilendirilmiş ONAM formlarının Kürtçe ve diğer konuşulan dillerde hazırlanıp, hastalara istedikleri ve anladıkları dilde imzalatılması sağlanmalıdır.
  • Başta eczaneler olmak üzere, sağlık alanında kullanılabilen –her yerde okuma-yazma ve Türkçe bilmeyen nüfusa yönelik olarak piktogramlar (resimli anlatımlar) geliştirilmeli ve iletişim sorununun çözümü için geçici bir alternatif olarak başta meslek örgütleri tarafından gündeme alınmalı ve Sağlık Bakanlığı tarafından bu piktogramların geliştirilmesi teşvik edilmelidir.
  • Sağlık Bakanlığı’nca ruhsatlandırılan ve Türkiye’de kullanımda olan ilaçların kullanımı ile ilgili olan prospektüslere Kürtçe özet eklenmelidir.


Aradan 11 yıl geçmesine rağmen veriler, sonuçlar ve öneriler hala güncelliğini koruyor. Sağlık Bakanlığının yaptığı bugünkü uygulamanın gerekçesi ne olursa olsun, Kürtçenin de E-reçete sistemine eklenmesi hem bir hak, hem de hastalıkların tanı ve tedavisinin doğru sonuçlanması açısından gereklidir.

DİTAM YÖNETİM KURULU

Diyarbakır’da Hasta- Hekim-Eczacı  İletişiminde Dilden Kaynaklanan Sorunlar Araştırması (2012) Linki: Layout 1 (ditam.org)

İlgili Yazılar

en_GBEnglish (UK)